Üye ol
Şifremi unuttum | Onay kodum gelmedi
Yardım

LİSE KİMYA PROGRAMININ DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI
mahonick
Üye
mahonick

Puan: 1768.5

mahonick şu anda çevrimdışı
Gönderilme Tarihi: 07 Aralık 2009 22:19:58


LİSE KİMYA PROGRAMININ DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI


Bu çalışmada, kimya programlarının Cumhuriyetten günümüze kadar olan müfredat hareketleri, eğitim alanında ortaya çıkan yeni yaklaşım, uluslar arası bilimsel eğitim standartları ve ülkemizde değişen ilköğretim fen ve teknoloji dersindeki değişimler konu edilmiştir.
KONU BAŞLIKLARI;
- Ülkemizde, cumhuriyetten günümüze kadar olan fen müfredat hareketleri
- Eğitimde yeni bir yaklaşım
- Uluslar arası bilimsel eğitim standartları
- Ülkemizdeki fen ve teknoloji programının vizyonu
- Program ( müfredat ) nedir?
- Program geliştirme modelleri nelerdir?

ÜLKEMİZDE, CUMHURİYETTEN GÜNÜMÜZE KADAR OLAN FEN MÜFREDAT HAREKETLERİ
Cumhuriyet’ten sonra 3 Mart 1924 te çıkartılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile tüm öğretim kurumları MEB bünyesinde toplanmış, okul müfredatları üzerine kapsamlı değişiklikler yapılmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında konu ağırlıklı müfredat yaklaşımına yer verilmiştir. Bu yaklaşım başlangıçta uyumlu tutarlı ve başarılı olmuştur. 2. Dünya Savaşından sonra dünyada ve ülkemizdeki ekonomik, politik, sosyal ve kültürel alanda değişmeler olurken, eğitim müfredatları bu değişmelere uydurulamamıştır.
Daha sora müfredatlara içerik kazandırmak için yabancı uzmanlar ülkeye çağrılmıştır. J. Dewey’in Ülkemize gelerek hazırladığı rapor çerçevesinde halkın ihtiyaçlarına uygun bir müfredat hazırlanılmaya çalışılmıştır. Bu müfredat çalışmalarında daha çok ilköğretim müfredatının geliştirilmesine ağırlık verilmiş, 1953–54 yıllarında da orta öğretim müfredatlarının geliştirilmesi çalışmaları ağırlık kazanmıştır.
5–15 Şubat 1962 de 7. Milli Eğitim Şurasında, yeni lise müfredat programları ve yönetmelikleri 1962–63 döneminde hazırlanması ve yurdun çeşitli bölgelerinde denenerek uygulanmasına karar verilmiştir. Bu tarihe kadar olan fen müfredatı hafızaya ezbere dayalı bir öğrenmeyi gerektirmektedir. 1957 deki müfredat hareketlerinden etkilenen ülkemiz 63–67 yılları arasında fen eğitiminin laboratuara dayalı olarak yapılması için Ankara deneme lisesi ve dokuz farklı lisede pilot çalışma yapmış pilot çalışmadaki fen müfredatının 71- 72 öğretim yılında bütün liselerde uygulanılmasına karar verilmiştir.
1980 li yıllarda müfredat geliştirme çalışmalarında yeni bir anlayış başlamıştır. 23–26 Haziran 1981 de 10. Milli Eğitim Şurasında yeni eğitim sisteminin ülkemizin politik sosyal ekonomik kültürel ihtiyaç ve gerçeklerine dayalı, Milli Eğitim politikası temeline oturtulması, milli dayanaklarımızı güçlendiren çağdaş görüşlere yer veren devlet kalkınma plan ve hedefleriyle uyum sağlayan eğitim ve öğretimde meslek- tekniğe ağırlık veren okul- endüstri ilişkisini geniş şekilde kuran insanımızı çok iyi şekilde geliştiren ve ona iş bulan bilim ve teknolojiyi esas alan temele dayandırılması ifade edilmiştir.
1980 li yıllarda tercüme müfredatlar Türkiye de yaklaşık dokuz yüz okulda uygulamaya konuldu. Diğer okullarda ise klasik müfredatlar uygulandığından klasik modern ayrımı ortaya çıktı. Modern müfredatlar, öğretmen kılavuzları, yardımcı kitaplar, testler, uygulama-araştırma materyalleri içerirken klasik müfredat sadece ders kitaplarından oluşmaktaydı. Fakat bu çalışma başarılı olmadı ve uygulamadan kaldırıldı. 1984 yılında modern müfredattaki kitaplar tercüme edilerek ders kitabına dayalı bir müfredat oluşturuldu. Bu müfredatın amaçları çok genel terimlerle verildi. Öğretmenler kendi konu hedeflerini kendileri oluşturmak zorunda bırakıldı.
Ortaöğretimle ilgili olarak en kapsamlı düzenleme 1991 de 2979 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “ Ders Geçme ve Kredi Yönetmeliği” olmuştur bu sistemle Türk orta öğretiminde önemli bir adım atılmıştır. Ancak buda çok farklı bir değişiklik getirmediği için bir süre sonra kaldırılarak yeniden eski sisteme dönülmüştür.
13-17 Mayıs 1996 da 15. milli eğitim şurasında, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun amaç ve ilkelerine göre, genel öğretimin ile mesleki ve teknik öğretimin amaçları ve yetiştireceği öğrenci tipinin yeniden tanımlanması; 2000 li yılların gerçekleri, değişimleri ve geleceğin ihtiyaçlarının çok iyi araştırılması, beyin ve genler üzerindeki yeni buluşların eğitime etkilerinin takip edilmesi “sorularla programlı öğrenim”, “keşif yolu” vb. öğrenim teknikleri de kullanılarak ileri dünyanın eğitimdeki düzeyine ulaşmak amacıyla, bunlara göre müfredat ve derslerin yeniden düzenlenmesi ve Avrupa birliği ülkeleri ortalaması ile eğitimde aynı düzeye ulaşabilmek için mevcut müfredatların geliştirilmesi kararlaştırılmıştır.
25 Mayıs 1998 de 16. Milli Eğitim Şurasında, ortaöğretim müfredatlarının bilgi ve teknoloji çağının gereklerine uygun olarak tümü ile gözden geçirilmesi, bu konudaki çağdaş yönelmelerin dikkate alınması kararlaştırılmıştır. 2003 2004 öğretim yılında ise 1992 yılında kaldırılan “ders geçme ve kredi yönetmeliği”nden sonra 25.05.1992 tarih ve 2359 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren kimya müfredatı uygulanmıştır. Halen uygulanmakta olan müfredat budur. Bu uygulanan kimya müfredatlarında ise bilgi ve beceri kazanımlarına rastlanmamaktadır.
Çeşitli ülkeler teknolojik yarıştan geri kalmamak için sürekli müfredatlarını günün şartlarına göre geliştirmişler ya da yenilemişlerdir kendi toplum yapılarına uygun sosyal ve politik değerlerini yansıtan bir kimya müfredatı hazırlamışlardır. Bu müfredatlarda ülkemizin aksine bilgi ve beceri kazanımlarını dikkate almışlardır. Bu bilgi ve beceri kazanımlarını ise yapılandırıcı öğrenme teorisine göre vermektedirler.
Son yıllarda fen eğitimi alanındaki çalışmalardan fen müfredatımızın, bilginin bir insandan diğerine transfer edilemeyeceğini, bilginin birey tarafından aktif bir şekilde kendi zihninde yapılandırılacağını savunan yapılandırıcı öğrenme teorisine dayalı olarak öğrenci merkezli öğretimi destekleyecek şekilde yapılması gerektiği görülebilir. ( 1, 13, 9,8).

YAPILANDIRICI EĞİTİM ANLAYIŞININ EĞİTİM ORTAMINA YANSIMALARI
Yapılandırmacı felsefenin bilgiye ve öğrenmeye bakış açısındaki farklılıklar, davranışçı kuramın etkisindeki geleneksel eğitim programlarının değişikliğe uğramasına yol açmıştır. Eğitim programının merkezinde öğrenenin olması öğrenme hedeflerinin sürece dayalı ve üst düzey öğrenmeye yönelik belirlenmesini öğrenme içeriğinin örencilerin ilgilerine dayalı ve gerçek yaşamla bağlantılı olmasını, öğrenme-öğretme ve değerlendirme etkinliklerinin öğrenenlerle birlikte planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesini gerektirmektedir. Yapılandırmacı yaklaşımda hiyerarşik sınıflama ve her öğrenci için aynı hedefleri saptama yerine üst düzey düşünme becerilerine yönelik hedefler üzerinde yoğunlaşılmakta ve öğrencilerin gereksinimleri dikkate alınmaktadır. Yapılandırmacı eğitim programlarında tüm öğrenenler için aynı hedefleri belirleme ve hepsinin bu hedeflere aynı düzeyde ulaşmasını bekleme yaklaşımından vazgeçilmiştir. Yapılandırmacılar “ne öğretilmeli” yerine, “birey nasıl öğrenir” sorusu ile ilgilenmektedir. Davranışçı eğitim programlarında hedefler ürüne dayalı, yapılandırmacı yaklaşımda ise sürece dayalı olarak belirlenmektedir. Ürüne dayalı yaklaşım davranışlardaki gözlenebilir değişikliklere, sürece dayalı yaklaşım üst düzey öğrenme, düşünme ve bilginin kalıcılığına odaklanmaktadır. Yapılandırmacı sınıflarda öğrencinin kendi öğrenmesinde sorumluluk alması ve öğrencilerinin düşünme becerilerinin geliştirilmesi hedeflenir. Kelly’ye göre her birey dünyaya ilişkin hipotez üreten, bu hipotezlere yönelik veri toplayan dünyaya ilişkin kavramlarını yeni bilgiler karşısında test eden ve gerektiğinde değiştiren bir bilim adamı gibidir.(Solomon 1995)
Bruner’in (1991), buluşa dayalı öğrenme yaklaşımında çocuk çevresiyle etkileşimde bulunarak, bilgi oluşturma sürecine katılır. Bruner’e göre öğrenme araştırma bilgi toplama, analiz etme ve yorumlama ile gerçekleşir. Öğrencilerin kendi görüşlerini yapılandırması için araştırma, deney, gözlem, görüşme, görüşlerini savunma gibi yöntemler kullanılır. Öğretmenin rolü, öğrencilerin öğrenmesine rehberlik etmektir (Sulherland.1992).
Ausubel’e göre etkili öğrenme için öğrencilere rehberlik yapmak gerekir. Ausubel’in ön örgütleyici kavramı yeni fikirlerin öğrencinin sahip olduğu bilişsel yapılarla bütünleşmesinin önemini vurgular. Öğrenci bilgiyi ezberlemeden anlamlı bicimde öğrenmeli, ön öğrenmelerle yeni öğrenmeler bütünleştirilmelidir.
Piaget ve Vygotsky yapılandırmacılığı en çok etkileyen bilim adamlarıdır. Yapılandırmacılık piaget ve Vygotsky’nin görüşlerine dayalı olarak iki temel grupta incelenmektedir: Bilişsel ve sosyal yapılandırmacılık (Yager, 2000). Bilişsel yapılandırmacılık piaget ın kuramına dayalıdır. Günümüzde von glasersfeld ve Fosnot tarafından desteklenmektedir. Sosyo-kültürel yaklaşımı savunan sosyal yapılandırmacılar ise Vvgotskv, Leont’ev ve Bakhtin’dir (Marlowe ve Page, 1998).
20. yüzyılda yapılandırmacı bakışa epistemolojik temeller sağlayan felsefecilerden Kuhn, Wıttgensteın ve Rortv bilginin dış gerçekliğin temsili değil bireyler tarafından oluşturulan yapı olduğunu belirtmektedir. ( 2, 14, 4,5)

ULUSLAR ARASI BİLİMSEL EĞİTİM STANDARTLARI

Bilimsel sorgulayıcı araştırmanın ürünleriyle dolu bir dünyada bilimsel okuryazarlık herkes için bir gereklilik olmuştur. Sadece teknolojinin ortaya koyduğu ürünleri kullanmada değil, tüm çalışma alanlarında da bilimsel okuryazarlığın önemi artmaktadır. Artık meslekler, mensuplarından problem çözme, karar verebilme, yaratıcı düşünme, sonuç çıkarma, öğrenebilme yeteneğine sahip ve gelişmiş becerileri olmasını ister. Bu yetenekleri ve becerileri kazanmada bilim yöntemi önemli rol oynamaktadır.
Uluslararası bilim eğitim standartları, bilimsel okuryazar topluluğun bir vizyonunu gösterir. Standartlar, öğrencilerin farklı sınıf seviyelerinde bilimsel okuryazar olmalarını sağlar ve öğrencilerin neyi anlamaya ve bilmeye ihtiyaçları olduğunu belirler. Standartlar, öğrencilerin yüksek seviyede performans göstermesini, öğretmenlerin etkili bir öğrenme için gerekli kararları almaya yetkili olmasını, fen öğrenme üzerine odaklanan öğrenciler ve öğretmenler topluluğunu birbirine bağlamak, eğitim programlarını destekleyici ve sistemlerin başarısını artıran bir eğitim sistemini tanımlar.
Standartların amacı tek bir cümle ile belirtilebilir. Tüm öğrenciler için bilim standartları. Bu ifade hem üstünlüğü hem de eşitliği dâhil eder. Standartlar, yaşa, cinse, kültüre ya da etnik geçmişe, yetersizliklere, tutkulara ya da bilimdeki motivasyon ve ilgiyi düşünmeksizin tüm öğrenciler için uygulanır. Farklı öğrenciler farklı yollarla anlamayı başarabilirler ve farklı öğrenciler, içerik, yetenek ve meraka bağlı olarak anlamanın genişliğini ve derinliğini farklı derecelerde başarabilirler. Ama tüm öğrenciler standartlarda tanımlanan becerileri ve bilgiyi geliştirebilir, hatta bazı öğrenciler bu seviyelerden öteye gidebilir.
Standartlar, bilimi öğrenmek için öğrencilere fırsat verilmesi gerektiğini dikkat çeker. Öğrenciler, becerikli profesyonel öğretmenler, uygun sınıf, zengin bir öğrenme materyallerin donanımı, yardımcı çalışma ortamı, okul çevresindeki toplulukların kaynakları olmaksızın yüksek performans göstermede başarılı olamayabilir. Bu desteği sağlama sorumluluğu fen eğitim sistemiyle ilgili tüm bireylere düşmektedir.

Standartlar, öğrencilerin deney yapma, çıkarımda bulunma, gözlem yapma gibi becerileri öğrendiği süreç olarak bilimden başka konuları da inceler. Bilim öğrenmede sorgulayıcı araştırma merkezdir. Sorgulayıcı araştırma uygulamaya konulduğu zaman öğrenciler, nesneleri ve olayları tanımlar, sorular sorar, açıklamaları yapılandırır, bilimsel bilgi akımına karşı bu açıklamaları test eder ve fikirlerini diğerlerinin fikirleriyle karşılaştırırlar. Onlar kendi sanılarını, eleştirel ve mantıklı düşünmeyi kullanarak ve alternatif açıklamaları iyice düşünüp taşınarak teşhis ederler. Bu yolla, öğrenciler muhakeme ve düşünme becerileriyle birlikte bilimsel bilgiyi birleştirme yoluyla bilimi anlamalarını aktif bir şekilde geliştirirler.
Öğretmenler, okul müdürleri, aileler, müfredat geliştiriciler, fakülte heyeti ve yöneticileri, bilim adamları, mühendisler ve devlet memurları dâhil yüzlerce insan standartların gelişiminde işbirliği yaptılar. Bu kişiler kavramaları ve kendi kişisel deneyimlerinde örnek uygulamanın tanımında öğrenme ve öğretmeyi araştırmada ağır bir biçimde eski reform çabalarının üzerinde ilerlediler. Sıra ile binlerce insan standartların birçok taslaklarını yeniden incelediler. Açık olarak tekrarlı yöntemler mükemmelliğe ulaşmak için tüm öğrencilere izin verilmesi gerekli olan fen eğitiminin unsurları hakkında belli ortak kararlar alınmasına neden olur.
Uluslar arası bilim eğitim standartları altı bölümden oluşmaktadır.
1. Bilim ( fen) öğretim standartları
2. Bilim öğretmenleri için mesleki gelişim standartları
3. Bilim eğitiminde değerlendirme standartları
4. Bilim içerik standartları
5. Bilim eğitimi programları standartları
6. Bilim eğitim sistemleri standartları

FEN ÖĞRETİM STANDARTLARI
Fen öğretim standartları tüm sınıf seviyelerinde fen öğretmenlerinin ne bilmeleri ve ne yapabilmeleri gerektiğini tanımlar. Fen öğretim standartları altı alana ayrılır.
1. Sorgulayıcı araştırma tabanlı fen programı planlamak
2. Öğrenci öğrenmesini kolaylaştırmak ve yol göstermek için görevler üstlenmek
3. Öğretim ve öğrenci, öğrenci öğrenmesi konusunda yapılan değerlendirmeler.
4. Fen öğrenmede öğrencilere imkân tanımak için ortamlar geliştirmek
5. Fen öğretmenler topluluğu oluşturmak
6. Okul fen programı geliştirmek ve planlamak

Etkili öğrenme fen öğretiminin kalbidir. Bundan dolayı fen öğretim standartları ilk önce oluşturulmuştur.

FEN EĞİTİMİ PROGRAMI STANDARTLARI

Fen programı standartları, okul fen programlarının kalitesi için gerekli koşulları tanımlar. Bu koşullar altı alanda toplanır.
1. Sınıf seviyeleri karşısında ve diğer standartlarla birlikte fen programının uyumu
2. Diğer okul konularıyla ilgili bağlantıyı, sorgulayıcı araştırma çevresinde organizeyi, öğrencilerin yaşamları ile ilgili konuyu ilgi çekici ve gelişmeleri birbirinden ayıran çeşitli bir müfredat içinde tüm içerik standartlarını dâhil etme
3. Matematik eğitimi ile birlikte fen programını koordine etme
4. Tüm öğrenciler için yeterli ve uygun kaynaklar sağlama
5. Standartları öğrenmede tüm öğrenciler için eşit fırsatlar sağlama
6. Teşvik eden, destek ve güç veren öğretmen topluluklarını geliştirme

FEN EĞİTİMİ SİSTEMİ STANDARTLARI

Fen eğitimi sistemi standartları tüm fen eğitimi sisteminin performansını değerlendirmek için kritere bağlıdır. Bunlar yedi alanda dikkate alınır.
1. Program standartları içerik, değerlendirme mesleki gelişim ve öğretimle birlikte fen eğitimini etkileyen politikaların uygunluğu
2. Örgütler, dernekler ve acenteler karşısında ve içinde fen eğitim politikalarının koordinasyonu
3. Her zaman fen eğitim politikalarının sürekliliği
4. Fen eğitim politikalarını destekleyen kaynakları sağlama
5. Fen eğitim politikaları içine eşitliği dâhil etme.
6. Fen eğitimi üzerine politikaların etkilerini beklememek mümkün değildir
7. Standartları betimlemek, yeni fen eğitiminin vizyonunu başarmak bireylerin sorumluluğudur.( 7).

ÜLKEMİZDEKİ FEN VE TEKNOLOJİ PROGRAMININ VİZYONU

“2004 Fen ve teknoloji dersi programının vizyonu, bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesidir.”
Günümüzde yaşanan hızlı ekonomik, sosyal, bilimsel ve teknolojik gelişmeler yaşam şeklimizi önemli ölçüde değiştirmiştir. Özellikle bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hayatımıza etkisi günümüzde belki de geçmişte hiç olmadığı kadar açık bir biçimde görülmektedir. Küreselleşme, uluslar arası ekonomik rekabet, hızlı bilimsel ve teknolojik gelişmeler gelecekte de hayatımızı etkilemeye devam edecektir. Bütün bunlar dikkate alındığında ülkeler, güçlü bir gelecek oluşturmak için her vatandaşın fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesinin gerekliliğinin ve bu süreçte fen derslerinin anahtar bir rol oynadığının bilincindedir. 2004 fen ve teknoloji programının vizyonu ülkemizde fen ve teknoloji okuryazarlığını geliştirmek ve bu amaçla bireysel ve kültürel farklılıkları ne olursa olsun tüm öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı bir birey olmalarını sağlamaktır.
Tüm öğrencilerin bilim, teknoloji ve bunların uygulamalarına yönelik bir mesleği tercih etmeyecekleri açıktır. Fakat fen ve teknoloji, hayatımızda gün geçtikçe daha fazla yer almakta ve bireyleri, toplumları ve tüm insanlığı derinden etkilemeye devam etmektedir. Özgür bir vatandaş ve demokratik bir toplumun üyesi olarak fen ve teknolojiyle ilgili sosyal sorunlar hakkında bilgiye dayalı bireysel kararlar vermemiz beklenmektedir. Her meslekte fen ve teknoloji ile ilgili bilgileri anlama ve becerileri uygulama gerekmektedir. Gittikçe daha karmaşık hale gelen günümüz bilim ve teknoloji dünyasında yeni nesli geleceğe hazırlamak için öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmeleri bir zorunluluktur.
Fen ve teknoloji okuryazarlığı, genel bir tanım olarak; bireylerin araştırma- sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmeleri, yaşam boyu öğrenen bireyler olmaları, etraflarındaki dünya hakkındaki merak duygusunu sürdürmeleri için gerekli ola fenle ilgili beceri, tutum, değer, anlayış ve bilgilerin bir kombinasyonudur.

Fen okuryazarlığın yedi boyutu vardır:

1-fen bilimleri ve teknolojinin doğası
2-anahtar fen kavramları
3- bilimsel süreç becerileri
4- fen-teknoloji-toplum-çevre etkileşimleri
5- bilimsel ve teknik psikomotor becerileri
6- bilimin özünü oluşturan değerler
7- fene ilişkin alaka ve tutumlar ( 4.-5. sınıflar öğretim programı T.T.K.B)
Eğitim süreklilik arzettiği için lise kimya programının vizyonu fen ve teknoloji programının vizyonuna paralel olacak şekilde oluşturulabilir. Kimya programının vizyonu da bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin bilim okuryazarı olarak yetişmesini sağlamak olabilir. Konu içeriği öğrenme alanları lise öğrencilerinin bilişsel düzeylerine uygun seçilerek, fen ve teknoloji programındaki;

- Fen-teknoloji-toplum-çevre
- Bilimsel süreç becerileri
- Tutumlar ve değerler öğrenme alanlarına ve eğitimdeki yeni anlayışa göre bir kimya programı hazırlanabilir.( 14).

PROGRAM ( MÜFREDAT ) TANIMLARI
1- Çalışma dersleri olarak müfredat
“ Bir okulun sunabileceği bütün derslerdir.” (oliver1971)
2- Deneyimleri öğrenme seti olarak müfredat;
“ Okulun rehberliği altında ne zaman veya nasıl olacağına bakılmaksızın çocuğun alacağı bütün deneyimlerdir.”( oliver 1971)
“ Okul/ eğitimcinin planlar yaratarak, faaliyetleri seçerek, prosedürleri kurarak ve destekleri sağlayarak, sorumluluğunu kabul ettikleri çocukların bütün deneyimlerinin toplam miktarıdır.”( Shepherd ve Ragan 1982)
3- Plan olarak müfredat;
“ öğrenme için bir plandır.” ( Wiles ve Bondi 1993)
“ istenilen öğrenme sonuçlarını başarmak için bir plandır.” ( Unruh 1984)
4- Araçlar ve amaçlar olarak müfredat;
“istenilen öğrenme sonuçlarına götüren, öğrenci öğrenme deneyimlerine fırsatlar vermek için okul tarafından kullanılan eğitim araçlarıdır.” ( kruf, 1962)
5- Öğretme faaliyetleri olarak müfredat;
“ yerel okul veya okul sistemi tarafından öğrenciler için planlanan ve sağlanan bir kısım eğitsel faaliyetlerdir.” ( Trump ve Miller 1968)
Ülkemizde ise müfredat kavramı farklı şekillerde tanımlanmakta ve kullanılmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim programı yerine “müfredat programı” kavramı kullanılmıştır. Bu kavram daha çok eğitim kurumlarının okutacakları derslerin isimlerini ve haftalık ders saatlerini içeren listeleri ifade etmiştir.
Varış ( 1988) müfredat kavramını şöyle tanımlamaktadır.
“ bir eğitim kurumunun, çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı, milli eğitimin ve kurumun amaçlarının gerçekleşmesine dönük tüm faaliyetleri kapsar. Öğretim, ders dışı kol faaliyetleri, özel günlerin kutlanması, geziler kısa kurslar, rehberlik, sağlık v.b hizmetler ve fonksiyonlar bu çerçeve içine girer.”
Bu tanımların doğrultusunda müfredatla ilgili ortak özellikler;
a) Müfredat bir öğrenme reçetesidir.
b) Müfredat, öğrencilere istendik davranışları kazandırmak için, önceden planlanan deneyimlerin öğrenilmesidir.
c) Müfredat, hem sınıf içinde hem de sınıf dışında öğrencilerin bütün deneyimlerini kapsar. ( 9, 10, 11, 15, 16, 17).
PROGRAM ( MÜFREDAT ) GELİŞTİRME
Müfredat geliştirme çalışmasının en önemli yönü, okul ve okul çevresindeki hayatın ve öğrencilerin geliştirilmesini amaç edinmesidir. Bu görüşten hareketle müfredat geliştirme kavramını varış ( 1988) şöyle ifade etmektedir.( 20)
“ müfredat geliştirme, gerek okul içinde ve gerekse okul dışında milli eğitimin ve okulun amaçlarını etkinlikle geliştirmek ve gerçekleştirmek üzere düzenlenen muhteva ve faaliyetlerin uygun yöntem, teknik, araç ve gereçlerle geliştirilmesine yönelmiş koordine çabaların tümüdür.”
Evrensel anlamda, müfredat geliştirmenin gerekliliği UNESCO tarafından yayımlanan dokümanda altı başlık altında toplanmıştır. Bu başlıklar ise;
1- Bilimsel bilgilerin hızla gelişmesi ve uygulamaya konması sonucu yaşamın tüm dallarında meydana gelen değişmeler,
2- Eğitimin amaçları konusundaki görüşlerin değişmesi,
3- Eğitim, psikoloji ve biyolojideki gelişmeler sonucu olarak öğrenme süreçleri ve çocuğu anlamadaki bilgilerin gelişmesi,
4- Eğitimi toplumun kalkınmasına uyarlama çabaları,
5- Demokrasi kavramı ve insan haklarının ırk, renk, cinsiyet, din siyasi görüş, ekonomik ve sosyal statüsü ne olursa olsun tüm vatandaşları kapsayacak biçimde genişlemesi,
6- Bağımlı bir ülke olmaktan çıkıp bağımsız olma yönünde statü değişimi şeklinde sıralanmıştır.( 9).
Bakanlığımızın çeşitli birimlerinde yapılan program geliştirme çalışmalarında birliği sağlamak amacıyla yerli ve yabancı uzmanlar ile EARGED’ de görevli uzmanlar tarafından, gelişmiş ülkelerde uygulanan mevcut program geliştirme modelleri incelenerek, ülkemizde ilk defa modern anlamda bir program geliştirme modeli geliştirilmiştir. Geliştirilen bu modelin bireylerin yaratıcı potansiyellerini geliştiren, onların değişen dünya şartlarına uyum sağlamasını, eleştirel düşünce yapısına sahip olabilmesini, bilgiye ulaşmasını, bilgiyi kullanmasını ve üretebilmesini sağlayan çağdaş nitelikte öğretim programları için bir örnek olması hedeflenmiştir. İlköğretimdeki dersler için geliştirilen bu modelden yararlanarak lise kimya programı oluşturulabilir.( 3).


PROGRAM GELİŞTİRME MODELLERİ
Müfredat geliştirmede en yaygın olarak kullanılan modeller; taba, Tyler ve sistem yaklaşımı modelleridir.
TABA MÜFREDAT GELİŞTİRME MODELİ
Taba modelinde tümevarım yaklaşımı benimsenmekte ve sekiz aşamada müfredat geliştirme çalışmalarının yapılması önerilmektedir. Bu aşamalar;
İhtiyaçların belirlenmesi


Amaçların belirlenmesi


İçeriğin seçimi


İçeriğin düzenlenmesi


Öğrenme yaşantılarının seçimi


Öğrenme etkinliklerinin düzenlenmesi


Neyin nasıl değerlendirileceğinin saptanması


Müfredat öğelerinin sırası ve ilişkilerin kontrolü



TYLER MÜFREDAT GELİŞTİRME MODELİ
Tyler modelinde tümdengelim yaklaşımı izlenmektedir. Bu aşamalar;















SİSTEM YAKLAŞIMINA GÖRE MÜFREDAT GELİŞTİRME MODELİ


Bu model, sistem yaklaşımı esas alınarak Wulf ve Schave tarafından geliştirilmiştir. Modelde konu alanı merkeze alınmaktadır. Bu müfredatın geliştirme modeli;

Aşama İşlem

Problem tanımı Amacın belirlenmesi Komisyon üyelerinin seçimi İçeriğin seçimi
Öğrenciye dönük amaçların yazılması
Gelişme Amaçların davranışlara dönüştürülmesi Uygun ders planlarının yazılması Öğretim materyallerinin geliştirilmesi
Değerlendirme Öğrenme ortamının desenlenmesi Sonuçların değerlendirilmesi Sürekli dönüt sağlanması


( 9, 10, 14, 15,12).












EARGED PROGRAM GELİŞTİRME MODELİ




EARGED tarafından geliştirilen” program geliştirme modeli” ne bakıldığında “ sistem yaklaşımına göre müfredat geliştirme” modeline yakın bir model olduğu görülmektedir.( 3). Eğitimde bir süreklilik söz konusu olduğundan ilköğretimdeki fen ve teknoloji dersinin programı, eğitimdeki yeni yaklaşım ( yapılandırıcı öğrenme yaklaşımı), geliştirilen öğretim stratejileri, yeniden yapılandırılan ölçme değerlendirme, dünya çapında değişen kimya


müfredatları, uluslar arası bilim eğitimi standartları ve dünyada hızla gelişen teknoloji de göz önünde bulundurularak eğitimde sürekliliği sağlayacak bir kimya müfredatı hazırlanmalıdır.
Bütün bu gelişmelerin doğrultusunda bir kimya müfredatı hazırlanırken aşağıdaki şu hususlar dikkate alınmalıdır.

1-Toplumun kültürel yapısına uygun olmalıdır.
2-Konular aktif öğrenmeye uygun olmalıdır. Yani müfredata alınan konulardaki deneyler öğrencinin yapabileceği düzeyde olmalıdır.
3-Fen ve teknoloji dersinin programı ile bütünlük sağlamalıdır. Eğitimde sürekliliği sağlamak için müfredat programlarının ilköğretimden üniversiteye kadar birbirinin devamı olmalıdır.
4-Bilim ve teknolojiyi takip edecek nitelikte olmalıdır. Bilim ve teknolojide ortaya çıkan yenilikleri eklemeye müsait olmalıdır.
5-Güncellenmeye müsait olmalıdır. Eğitimde ortaya çıkan yeni öğretim anlayışına uyarlanabilmelidir.
6-Konular, öğretim materyallerini kullanılabilir nitelikte olmalıdır. Her konu olmasa da geneli için öğretim materyalleri ( ders araç-gereçleri) kullanılabilmelidir.
7-Dili anlaşılır olması gerekir. Müfredatı okuyan herkesin kolaylıkla anlayabilmesi gerekir.
8-Ekonomik olması gerekir. Konuların daha iyi anlaşılması için yapılan deneylerdeki malzemeler kolaylıkla bulunabilmelidir.
9-Kültürel yapısı ne olursa olsun tüm öğrencileri fen okuryazarı olarak yetiştirmelidir. Öğrenci öğrendiklerini yaşantısıyla bağdaştırabilmelidir.
10-müfredatın genel çatısı gelişmiş ülkelerin müfredatlarıyla uyumlu olmalıdır.
11-Uygulanabilir nitelikte olması gerekir.
12-Konular arasında bağlantılar kopuk olmamalıdır. Konular birbiriyle ilişkili olmalıdır.
13-Diğer derslerle ilişkilendirilmelidir. Biyoloji, fizik, matematik ve diğer derslerin ilgili konularıyla ilişkilendirilmelidir.
14-Bilimsel süreç becerilerini kazandırmaya yönelik olmalıdır. Gözlem yapma, karşılaştırma, çıkarım yapma, tahmin, deney tasarlama, analiz ve sonuç çıkarma gibi üst düzey becerileri geliştirmeye yönelik olmalıdır.
15-Değer ve tutumları kazandırmaya yönelik olmalıdır. Algılama, tepkide bulunma, değer verme, örgütleme ve yaşam tarzı geliştirebilmesine yönelik olmalıdır.
16-Öğrenme içeriğinin öğrencilerin ilgilerine dayalı olmalıdır. Konular öğrencilerin ilgisini çekecek şekilde hazırlanmalıdır.
17-Gerçek yaşamla bağlantılı olmalıdır.
18-Gereksiz detaylardan kaçınılmalıdır. Konular hakkında genel bilgisi olmalı, öğrenmek istediği konuyu derinlemesine öğrenebilmelidir.
20-Öğrencinin bilişsel düzeyine uygun olmalıdır. Konular öğrencinin zihinsel fiziksel gelişimine uygun olmalıdır.
21-Eğitim programının merkezinde öğrenenin olması gerekir. Öğrenci merkezli olması gerekir.

KAYNAKLAR

1. Tebliğler Dergisi, “1934, 1935, 1938,1956, 1971, 1973, 1985, 1992 ve 2006 kimya programları”
2. Koç, G. ,Demirel, M., “Davranışçılıktan Yapılandırmacılığa: Eğitimde Yeni Bir Paradigma” 174-180 ( 2004).
3. aksu, M., Mıller, W. R. , “ Program Geliştirme Modeli”, 1-33, ( 1993).
4. MEB Müfredat Geliştirme Süreci, “ Program Geliştirmesini Gerekli Kılan Nedenler”, 1–12, ( 2006), http://programlarBağlantı dışarı gidiyor meb.gov.tr/prog_giris/1.html
5. MEB Müfredat Geliştirme Süreci “ Programların Yaklaşımı”, 1–10, (2006).
6. “Massachusetts Chemistry High School Standards” Public Comment Draft May 2005.
7. “National Science Education Standards: An Overview”, 1-7, ( 2006).
8. Bybee, R. , “Systemic Reform Of Secondary School Science”, 1-12, ( 2004).
9. Aydın A. “ Doktora Tezi, Kimya Eğitimi”, 7-15, 48-55, ( 2004).
10. Taba, H., “Curriculum Development: Theory And Practice”, Brace& World, Harcourt, New York, 25-38 ( 1968).
11. Oliver, A.I. , “When does a curriculum need to be changed? In curriculum improvement: A guide to problems principles, and procedures”, Mead& Company, Dodd, Newyork, 5 ( 1971).
12. Ergün, M. , “ Program Geliştirme” Afyon Kocatepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
13. Akyüz, Y. , “ 17. yüzyıldan Günümüze Türk Eğitiminde Başlıca Düzenleme ve Geliştirme
14. T.T.K.B, “ İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersi 4-5. Sınıflar Öğretim Programı” 7-46 ( 2005)
15. Shepherd, G.D. , Ragan, W. B. , “ Modern elementary Curriculum 6 ed.”, Rinchart and Winston, Holt, New York,1 ( 1982).
16. Krug, E.A. , “ Curriculum Planning (rev.ed.)”, Brace & World, Harcourt: New York, 3 ( 1962).
17. Johnson, M. Jr. , “ Definition models in curriculum theory”, In Educational Theory, 17 (2): 130 ( 1967).
18. Trump, J.L. , Miller, D.F. , “ Secondary school curriculum improvement: Proposals and procedures”, Bacon and Allyn, Boston, 11-12 ( 1968)
19. Taner, D. , Taner, L. , “ Curriculum Development: Theory into Practice 2 nd”, Macmillan: New York, 48-49 ( 1980).
20. Varış, F, “ Eğitimde Program Geliştirme, Teori ve Teknikleri”, A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları ( 1988).

Bu içeriğin geçmişi:
12 Aralık 2009 00:04:18 tarihinde sendetiklat tarafından taşınmış.
12 Aralık 2009 00:04:18 tarihinde sendetiklat tarafından taşınmış.

1.3.0
Kullanım Şartları - İletişim - Öner
29 Temmuz 2014 Salı 16:41:31